Soğutma Yükü Hesabı
Ülkemizde ısıtma yükü için TSE nin bir standartı olmasına rağmen soğutma sistemi tasarımı için böyle bir standart yoktur. Tasarımcılar ASHRAE ve BRS gibi başka ülkelerin şartlarına göre hazırlanmış istedikleri herhangi bir yöntemi kullanırlar. Yöntemlerin istinat ettiği tablo ve değerler ülkemiz şartlarına tam uymadığından hesaplamalarda bazı sıkıntılar oluşmaktadır.
Soğutma yükü hesaplarında en çok, American Society of Heating, Refrigerating andAir-Conditioning Engineers (ASHRAE) tarafından önerilen CLTD (cooling load temperature difference- soğutma yükü sıcaklık farkı) yöntemidir. Bunun yanı sıra İngilz (Building Research Station) instütüsünün geliştirdiği , bina bileşeninin gün içinde enerji depolama ve verme yeteneğinin bir ölçüsü olan admittance yöntemide sıkça kullanılmaktadır. Burada hesaplanan değer ısı direncinin tersidir. Birimi U değeri ile aynıdır (W/m2 C).
İklimi oluşturan hava sıcaklığı, bağıl nem, rüzgar, güneş ışınımları ve yağışlar kişilerin açık ve kapalı mekanlarda ısısal konfor duygusunu doğrudan etkiler. Özellikle güneşin ışınım etkisi , hava sıcaklığı ve nemi yapı içi konfor etkilemektedir.
Nem faktörü konfor açısından olumsuzluk yaratmakta ve bağıl neme bağlı olarak hissedilir sıcaklıkta artış görülmektedir. Bu nedenle nemli iklim koşullarnda ortam havasının nemini yoğuşturan (fancoil gibi) soğutma elemanları kullanılmalıdır. Yerden ve duvardan yapılan borulu sistem soğutmalarında havanın nemi alınmaz. Sadece serinletme yapılabilir. Bu gibi çözümlerde nem alma için bir fancoil cihazı sisteme ilave edilmesi ile ısıl konfor sağlanır.
Soğutma yükü, bir ortamı değişmez sıcaklıkta tutmak için atılması gerekli ısı miktarıdır . Soğutma yükü hesaplarına etki eden değişkenlerin sayısı çoktur. Birbirleriyle olan karmaşık ilişkileri 24 saat boyunca değişmektedir.